ingilizce öğrenmenin binlerce yolu yöntemi var. aslında yok, sadece tek bir yöntemi var: çalışmak. biraz çalıştıktan sonra da kullanmak.

peki nasıl çalışalım?

malum her insan farklı bir dünya. her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır da diyebiliriz. eğer şimdiye kadar kendiniz için en iyi öğrenme ve/ya çalışma metotlarını keşfedemediyseniz bildiğiniz yolla çalışmaya başlamanız kafi 😎 ya da öğrenmeyi öğrenmeyi deneyebilirsiniz. bkz. learning how to learn on google

Untitled

eğer biraz olsun kararsız veya maymun iştahlı ya da başladığı işi bitirmekte zorlanan biriyseniz düşünmeyi ve araştırmayı bırakın, hemen başlayın! değilse, binlerce niş yol ve yöntem için you-can-google-it.

ingilizceyi gerçekten bilmek istiyorsanız önce *çalışarak* biriktirmeniz lazım, okuyarak, dinleyerek, izleyerek; sonra biriktirdiklerinizi *çalışarak* kullanmanız gerekiyor, yazarak ve konuşarak.

<aside> 💡 önce sonra derken, bu iki süreç birbirinden kesin çizgilerle ayrılmış falan değil, yanlış anlaşılmasın. bir yandan biriktirip bir yandan kullanmaktan bahsediyorum.

</aside>

okumanın, dinlemenin, izlemenin, yazmanın ve konuşmanın binlerce yolu ve yöntemi var tabii. bu yöntemlere gelmeden önce ingilizce öğrenmeye dair ilke ve prensiplerden bahsetmek gerekir.

ingilizce öğrenmenin ilkeleri

temel kelimeler, kalıplar ve dil bilgisi kurallarını biraz öğrendikten sonra:

ingilizceyi doğrudan kaynaklardan öğrenin; yani ingilizce öğretimi üzerine kurgulanmış içeriklerden ziyade doğrudan hayatın içinden kaynakları tercih edin. ingilizce film, dizi, haber, oyun, e-posta bülteni, blog yazıları vs.

gündelik hayata entegre ederek ingilizceye maruz kalın; yani telefonuzunu, tabletinizi, bilgisayarınızı, tüm cihaz ve uygulamalarınızı ingilizce dilinde kullanın. merak ettiğiniz konuları ingilizce araştırın. hatta müşteri hizmetlerini aradığınızda for-english-press-nine çağrısına kulak vererek dokuzu tuşlayın 🙂

öğrendiğiniz kadarını kullanın; yani bir kelime bile öğrendiyseniz o kelimeyi kullanın.

ingilizce öğrenmenin yolları

ingilizce öğrenmek için geliştirilen binlerce web sitesi, uygulama, kitap, eğitim vb. içerik var. Çoğuna ücretsiz ulaşabileceğimiz bu içeriklerin bir kısmı da ücretli.

<aside> 💡 Bu arada ücretsiz ve sınırsız erişime açık içeriklere göre ücretli ve süreli erişime sahip içeriklerin daha çok tüketildiğini okumuş ya da dinlemiştim bir yerlerden 🙂

</aside>